Tanım: İşte yepyeni bir travmatik palavra daha. Öğrencilerin korkulu rüyası, ebeveynlerin haklı çıkmak için ellerindeki en kuvvetli silahlardan biri. Henüz kapak atılıp da “oh be kurtuldum” denen bir duruma denk gelmedim. Çok parlak bir öğrenci değilseniz, ortaokuldan çalışmaya başlayana kadar yaklaşık 8-10 sene bu palavranın menzili içindesiniz. Tıpkı “havada kaparlar” gibi, kapağı at kurtul da kendini değişik durumlara uyarlama kabiliyetine sahip. Bu palavranın karakterist

Tanım: İşte nesilden nesile geçmiş evladiyelik bir palavra daha. Genellikle mezun olmak üzere olan ama hala ne yapmak istediğini bilemeyen kararsız öğrencilere sıkılmaktadır. Vaka: Çevresinin de güzellemeleriyle ayıla bayıla girdiği makina mühendisliği bölümünü alakasız seçmeli derslerin hediyelik A’ları ile bitirebilen öğrencimiz bu sektörde anca kendi yağında kavrulacağını anlamış, ekstra yağ bulabilmek için canhıraş bir arayış içerisine girmiştir. Bir akşam yurt odasında

Tanım: İşte en büyük esnaf palavralarından biri. Kurumsal olmayan herhangi bir dükkâna alıcı gözle gidip bir de üstüne pazarlık yaparsanız bu palavrayı duymama ihtimaliniz yok gibi bir şeydir. Genellikle bu palavranın etkisini artırmak amacı ile dükkân tabelasının yanına “büyük indirim, damping, kapatıyoruz, zararına satıyoruz” gibi katalizör palavralar da eklenir. Bunun başını çektiği palavralar, bir de üstüne ağız yayıla yayıla söylenen ve “buyurun efendim hoş geldiniz” il

Tanım: İşte travmatik palavraların padişahı. 90'lı yıllarda doğmuş olan herkesin üniversiteden mezun olmadan önce en az bir kere kulağına çalınmış, beynine mıhlanmış söz öbeği. Yakın çevrenizden bu lafı duyduysanız taklaya geliyorsunuz demektir, aman dikkat. Bu söz öbeği şartlara göre kendini sürekli güncellemesiyle de meşhurdur. Örnekler: İddia: Kızım/oğlum, üniversiteyi 3.5 not ortalamasıyla bitirirsen seni havada kaparlar. Gerçek: (Bitirilir. Hatta aynı anda bir de yan dal